28 Şubat 2009 Cumartesi

Zamanla Ben...

Yine Uzun zaman olmuştu. Aradan zaman geçmiş unutmak için baya bi çabalamıştım. Tabiki tamamen unutamayacağımı bilsemde... Yani kolaymı unutmak? Elimden geleni yapıyordum işte yine de...

Uzun zaman sonra senin bana bir kaç saniye uzaklıkta olmanın beni ne kadar heyecanlandırdığını hissettim. Tabi ki bu o ilk zamanlardaki gibi değil daha kontrol edilebilir bir heyecandı. O zamanlar ki heyecanlarım bitirirdi beni adeta. Ancak Bu defa farklıydı. Aşırı değildi. İstediğim şekilde kontrol edebiliyordum.

Aslında unutmanın o kadar da zor olmadığını hissettim bir an için. Her ne kadar hala sevsemde. O Aşk vardıya işte o Aşk artık yoktu. Bitmişti işte. Zamanla bakılıp beslenemediği için ölmüştü.

Bu durumda iki sonuca varmıştım. Birincisi :
Tamamen unutmanın hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğine. Kişinin Aşık olduğu kişiye kalbinde her zaman için bir yer ayıracağına ve bunun o kadar da acı vermeyeceğini farkettim. Çünkü bu sevgiydi. Ama Aşk için aynısını söyleyemeyeceğim. Kişi Kavuşmanın imkansız olduğu bir aşkı her zaman yaşayamazdı. Bu onun için çok acı verici olurdu.

İkincisine gelince; Sana karşı seni unutmak için olan çabalarımın işe yaradığını ve aslında çok şeyin değiştiğini farkettim. Ve istediğim şeye doğru başarıya yaklaşmak bana farklı bir duygu yaşatmıştı. Artık benim için vazgeçilmez değildin işte.

Aşk işte...

Hani hep derler ya Aşk... Aşk ne güzeldir diye... Aşk güzeldiir güzel olmasınada bazen güzelliğini yok edecek hatta tersine çevirecek durumlar olur. Sevdiğiniz aşktan bihaberdir. Siz ne kadar severseniz sevin onun için bir anlam ifade etmez. Siz ise divaneler gibi seversiniz. Günler geçer o sıralarda aşktan içiniz kıpır kıpırdır. Sonra ilanı aşk edersiniz. Tabi Binbir meşkkatle(Zorlukla). Hani az çok umudunuz vardır. Bide deimşler ya kalp kalbe karşıdır diye. Bide bu sözle kendinizi avutursunuz biraz. İşin sonuna gelirsiniz. Kendi tabirinizle ilanı aşk etmişsinizdir artık. Evet bende senden hoşlanıyorum yada seviyorum (herne şekilde olursa olsun) olumlu birşey söylemesi sizi o kadar mutlu ederki... Sevdiğinizin de sizi sevmesi Güzel birşey olsa gerek...

Ya olmaz derse ya ben sana karşı bişey hissetmiyorum derse. ve hiçbir ilgi göstermezse... İşte o zaman Aşkın Diğer yüzünü görürsünüz. Aslında ne kadar da acı vericidir değilmi. Umutlarınız yok olmuştur. Hayalleriniz yıkılmıştır artık. Ne yapacağınızı bilemezsiniz. Perişan bir şekildesinizdir.

Ama sonra çıkar ve derki arkadaş kalabiliriz. Arkadaş kalmak. Nasıl olacaksa artık. Ben inanmıyorum aşık birisinin aşık olduğu kişiyle Arkadaş olabileceğine(En azından belli bir süre). Bide söz vardır Arkadaşlıklar aşka dönüşebilir ama, Aşklar arkadaşlığa dönüşmez diye.

Aslında en doğru şey (Bence) tüm ilişkiyi kesip Unutmak için elden gelen bütün çabayı sarfetmektir. Tabi zor bir süreç olacaktır. Hemen unutmak kolay değildir. Yalnız işin içine biraz da nefret girince o kadar da zor olmayacaktır. (Bence) Unutmak için gerekiyosa nefretde edilmelidir. Onun haberi olmasına da gerek yok için için nefret edersiniz. Zaten niye haber veresinizki tüm ilişki başlamadan bitmiştir başlamadan.

Hayat bir kişiden ibaret değildir hiçbir zaman. Hani o olmazsa başkası olur demicem ama onsuz da olur yani. Zamanla başkasıylada olur. Zatren o sizi sevmemiştiki. Niye kendinizi bu kadar hırpalşayasınız. Bırakın azbişeyde o düşünsün. Aslında neyi kjaybettiğini. Bir insan kendisini deliler gibi seven birisini görmezden gelebiliyorsa O kişi için yapılabilecek pek birşey yoktur artık. Zaten ne gerek varki.

16 /02/09

Bir Zamanlar

Birzamanlar vazgeçilmezimdin
İlk aşkım tek sevdiğim
Özlerdim her zaman...
Divaneler gibi severdim seni

Artık ne sevmek isterim seni
Ne de özlemek
İstediğim tek şey ise
Senden tamamen vazgeçmek

Uzun zaman önce seni sevmek güzeldi
Zaman geçti sevmek acı verdi
Gün oldu her şey acıya dönüşüverdi
Yüreğimde bir kor gibi

Katlanmak istedim sevdam için
Zordu acıya katlanmak
İstemem artık acısın
Yüreğim senin yüzünden

Seni unutmaya çaba sarfettim
Bir nebze bile olsa yol katettim
Artık unuttum diyebilirim
Yolun açık olsun sevdiğim...

Hoşçakal ...

Ömer Osman ŞAHİN

11 Şubat 2009 Çarşamba

Öğretmen ve Öğretmenlik...

Sımsıcaktır anne baba gibi
Sever kendi çocuğu gibi
İstemez öğrencisi üzülsün
Dayanamaz yüreği bir an büzülsün.

Öğretmenlik ne güzel bir görevdir
Öğretmeyi istedikten sonra
Öğretmenlik kutsal bir görevdir
Layıkıyla öğrettikten sonra

Gönül verince öğretmeye
Öğretmenlik kutsaldır. Amma!
Baştan savma yaparsan görevi
Vebali de büyüktür sonra.

Ömer Osman ŞAHİN

7 Şubat 2009 Cumartesi

Git Sevdiğim Git...

Git sevdiğim, arkana bile bakmadan git
Bende hiçbir iz bırakmadan git
Yüreğimdeki seni alda git
Git ki; seni en kısa zamanda unutayım.

Git sevdiğim git, geriye bakmadan git
Ama sakın unutma gitmeden önce
Sendeki yüreğimi verde git
Ver ki; en kısa zamanda unutayım seni.

Git sevdiğim git, düşünmeden git
Hiç tanımadığın biriymişim gibi git
Bendeki seni öldür de git
Öldür ki; en kısa zamanda unutayım seni.

Git sevdiğim git, hiç! ama hiç! üzülmeden git
Üzülme ki; umudum kalmasın sende
Git sevdiğim git, bendeki seni alda git
Al ki; sen giderken hiç birşey kalmasın yüreğimde.

Git sevdiğim git, istediğin gibi git
Nasıl istersen öyle git
Git ama sakın acıma bana
Bana acıma ki; sen giderken yüreğimde acımasın...

Ömer Osman ŞAHİN

...

Senden başkasından duyduğum her söz
Ne kadar güzel olsada kulaklarımı tırmalar
Seninse sesini duysam yüreğim ferahlar
Hele birde gözlerini gördüğüm zaman
En sevdiği hediyesini alan bir çocuk gibi sevinirim o zaman.

Senden habersiz sevdim seni yıllarca
Güzeldi aslında o zamanlarda
Bir gün dedimki sana;
Aşık oldum galiba ben sana.

Dedinki bana;
Olmaz yapamam.
Neden? dediğim zamansa
Açıklamayı bile çok gördün bana.

Ömer Osman ŞAHİN