4 Kasım 2009 Çarşamba

OYSA HERKES ÖLDÜRÜR SEVDİĞİNİ

Herkes öldürür sevdiğini
Kulak verin bu dediklerime.
Kimi bir bakış ile yapar bunu kimi dalkavukça sözlerle.
Korkaklar öpücük ile öldürür,yürekliler kılıç darbeleriyle.
Kimi gençken öldürür sevdiğini kimi yaşlı iken.
Şevhetli ellerle boğar kimi,kimi altın'dan ellerle.
Merhametli kişi bıçak kullanır çünkü bıçakla ölen çabuk soğur.
Kimi yeterince sevmez, kimi fazla sever... kimi satar kimi de satın alır.
Kimi gözyaşı döker öldürürken,kimi kılı kıpırdamadan
Çünkü herkes öldürür sevdiğini ama herkes öldürdü diye ölmez...

Divane Aşıklar(Zannedenler)!!!

Yıllarca emek verilen, kendiğimizi adadığımız onca şeyler vardır belkide. Neye ne kadar emek vermiş isek değeri de o kadardır aslında. Aşk denilen şeyde bununun gibidir. Kaldıki ilk görüşde aşk diye bir şey olduğuna inanan biride değilimdir. Bu olsa olsa bir hoşlanmadır karşı cinsden. Ya da biraz daha daraltalım aşık olunulduğu sanılan kişiden. Aşk öyle hemencecik yaşanabilen birşey de değildir zaten. Aşk için emek lazımdır. Aşk için değer vermek vardır. Verilen her emek bizim emek verdiğimiz şaye daha çok bağlanmamıza sebep olmaktadır. Bundan doğal bişeyde yoktur. Kaldı ki böyle olunca insan değerli bir şeyini kaybetmek istememekttedir. Oysa kısa zamanda elde edilen değerlerin kaybını umursamayız bile çoğu zaman. Zaten emek verilmemiştir ki bir deder de taşımamaktadır. Bir anlık hevesti der geçeriz. Niye! emek vermedik ki zaten. Oysa yıllarımızı verdiğimiz değerler vardır. İşte onları kaybetmek varya insanın en son istediği şeydir belkide, Ya da hiç istemeyceği bir durum. Hani sen ilk görüşte aşık olmuştun. hani aşklar hep aynıydı. Niye birini kaybedince sadece boşver zaten başlamımıştı bile diyosun. diğerinde ise yılarını verdiğin için yıkılıyosun. Sorarım niye. Hani aşklarının bir farkı yoktu. hani hepsi aynıydı. Değil işte sende gördün. Aşk denilen şey tutulmaktır zaten. Bağlanmaktır o şeye. Bu şey sadece karşı cins de değildir. tutulmak öyle şeydir ki neye daha çok emek verirsen ona tutulursun. bu bir insan olmak zorunda da değildir.

12 Eylül 2009 Cumartesi

Yaşamadık hiç bişey, Geçmedi aramızda hiçbişey

Bazen canı sıkılır insanın geriye doğru döner bakar yaşanmışlıklarına. Yaşananlar güzelse ne ala! Yaşanmıştır dolu dizgin. Ya yaşananlar güzel değilse işte o zaman vur kadehin dibine. Tabi birde kendi kendimize yaşadıklarımız vardır. Onunla aramızda hiç birşey geçmemiştir. Ne yaşamışsak kendi kendimize yaşamışızdır.

Her sevdanın sonunda, her seviginin sonunda uğradığımız hayal kırıklıkları bizi küstürür yeni sevdalara. Sevmemeye söz vermişizdir kendi kendimize. Oysa hiçbir zaman tutulamaz böyle sözler. Tutamayız sözümüzü sonunda kırılmışlıklar üzüntüler olacağını bile bile.

Her acı sevdanın sonunda severiz yeniden hiçbirşey olmamışçasına. Sevmemeye yemin etşmişizdir oysa. Tutamayız sözümüzü. Bir umut vardır içimizde belki budur doğru olan diye. Belki bu sevdamız bize mutluluklar getirir diye. Oysa yine hayal kırıklıkları, yine üzüntülere boğulmuşuzdur farkına bile varmadan. Sil baştan geriye sararız kasedi. Ama kaset bazen yan çizer. Sildiğimiz yerler vardır kasatte, oraları tekrar yaşamak istememişizdir. O kısımları silmişizdir kasetten. Sonra bir bakmışızdır ki; yeniden yaşamışızdır sildiğimiz yerleri. Al işte şimdi ne yapacaksın. Sil baştan kasedi yeniden doldurmaya gücün varmıdır. Varsa git yeniden doldur kasedi. Ama! Daha dikkatli olarak. Ya kasedi yeniden doldurmaya güzümüz kalmamışsa? İşte o an yaşamanın bir amacı kalmamıştır demektir. Doldur kadehi usta boş kalmasın. İçilsin bu gece. Sorhoş olunsunki o günden geriye birşey kalmasın uyuşsun ki beynimiz hatırlamayalım neler olup bittiğini. Hatırlamanın bu kadar acı verdiği bir zamanda...

Gün olur asra bedel

Başlık Cengiz AYTMATOV'un bir romanının ismidir.

Zaman bazen geçmek bilmez. Ne kadar zamanın çabucak geçmesini istesekte geçmez zaman. Sıkılıyoruzdur ya on an için zaman geçmeyi bilmez. Aslında zamanın her zaman için aynı şekilde işlediği bir yaşam içerisinde bazen geçmesini istemediğimiz bir zaman dilimi hemencecik akıp gider. Bazense bitsin tükensin dediğimiz zamanlar olur. İşte o zamanlar geçmeyi bilmez zaman. Yazar ne güzel de söylemiş Gün Olur Asra Bedel diye. Öyla olur işte bazen günler bir asır gibi gelir insana, bazense; zaman nehirler gibi coşkun akar. İstemezyiz ya zamanın geçmesini bizin aksimize zaman su gibi akap geçer.

Gün olur asra bedel olur oysa bazı zamanlar. Ne! Zaman geçmek bilir ne de! Hayat çekilir olur. Oysa istediğimiz tek şey tam aksidir. Sonrasında ise çekiliriz köşemize ne zaman veya nerede? yanlış yaptık diye kendimize hesap sorarız. Ne zaman ya da nerede yanlış yaptığımızı bulabildiysek ne ala! Bir daha düşmeyiz en azından aynı hataya. Ya ne zaman ya da nerede yazlış yaptığımızı bulamazsak! İşte o an ipler kopmuş demektir. İstesekte düzeltemeyiz yanlışlarımızı. Hani derler ya "İyi dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur" diye. İşte o an varsa iyi dostlarımız bizim göremediğimiz hatalarımızı düzeltmemize yardımcı olacaklardor. Ya yoksa iyi dostlarımız. Zaten iyi dostumuz yoksa ne anlamı vardır ki yaşamanın.

Gün Olur Asra Bedel demiştir AYTMATOV. Varsa romanı okuyanlar daha iyi anlayacaklardır ne demek olduğunu Gün Olur Asra Bedel'in ne demek olduğunu.

Yazar romanında bir hayatın bittiği bir zamanda cenazenin defin gününü işlemiştir. Yaşanılan bir hayatın sonunda hatırlanmıştır o hayat. İşte o gün Asırlar gibi gelmiştir. İkinci Dünya savaşı zamanını ve yakın zamanşlarda yaşanılan bir hayatı işlemiştir yazar. Geçmeyi bilmez hayat. Çekilelen çileler vardır romanda. Yaşanılan mücadeleler vardır omuz omuza, kol kola insanların birbirlerini satmadığı zamanlardır o zamanlar. Yeri yurdu olmayanlara sahip çıkılır o zamanlarda. Oysa şimdi Ne düşenin dostu vardır, Ne de omuz omuza birbirlerini desteklemeler.

Yazının amacı öznel bir yazı oluşturmaktı lakin Böyle bir ramanın başlığını alıpta ondan bahsetmemekte olmazdı sanırım.

3 Eylül 2009 Perşembe

Kaç defa öldüm kaç defa dirildim bende bilmiyorum

Her akşam ölürüm ben
Yeniden dirilene kadar
Sanmaki ölüm sebebim sensin
Senden önce de ölürdüm, senden sonra da ölüyorum
Bilmiyorum kaç defa ölüpte dirildiğimi
Hayatım boyunca kaç defa gidip geldiğimi
Bilmiyorum işte nerden bile bilirim ki
Belkide hesaplayabilirim kabaca...
Aslında önemli olan benim hergün ölüp yeniden dirilmem değil ki;
Önemli olan dirildiğimde nasıl olduğumdu.
Ya da ölmeden önceki son halim.

Benim için en zor ölümler senden sonra başladı...
eskiden ölüverirdim hemen
bilirdimki yarın yeniden dirileceğim
ama senden sonra ölmeler de dirilmeler de öyle çok acı verimeye başlamıştı ki;
Artık ne ölebiliyordum ne de dirilebiliyordum.

Bazen ölmek için uzandığımda ölemiyordum
Korkuyordum sabahleyin dirilememekten
benim dirilmemse sen demektin
Oysa sen gitmiştin, yoktun işte artık, bitmiştin
Sen beni sende bitirirken ben de kendimi bitiriverdim sana yardımcı olabilmek için
Artık ne düzgünce ölebiliyordum ne de dirilebiliyordum.
Ölüm anları o kadar uzun ve sancılı geçiyorduki ne ölümlerin zevki kalmıştı ne de dirilmelerin.
Ölürken içimde sen, dirilirken içimde sen.
Oysa ben seni hem içimde hem de yanımda istiyordum sense sadece içindeydin.
Yanımdan uzaklaşmıştın ama içimden gidememiştin.
Yanımdan gitmene engel olamamıştım belki ama içim benim içimdi ve ben istemeden içimdeki sen beni bırakıp gidemezdin.
Oysa bırakmalyımışım içimdeki seni de, yanımda ki sen giderken.
nerden bilebilirdim ki içimdeki senin yüreğime bir hançer gibi saplanacağını.
Ve artık ölmelimide dirilmelerimide elimden alacağını. Nerden bilebilirdim ki...

Eskiden ölümler haz verirdi oysa
Dinlenirdim her ölüşümde
Her dirildiğimdeyse dinç olurdum
Ölüme sevinircesine
Şimdiyse ne ölebiliyorum
Ne de dirilebiliyorum...

ÖMER OSMAN ŞAHİN
[
Sözlük:

Ölmek= Uyumak
Dirilmek Uyanmak, anlamında kullanılmıştır.
zaten uyumak ölümdür
uyanmaksa dirilmedir.

]

Her sabah Güneş yeniden doğar

Her sabah Güneş yeniden doğar.
Karanlık bir geceyi yıkarcasına.
Ne gecenin suçu vardır oysa
Ne de gündüzün.

Tek suçları birbirlerine zıt olmalarıdır
Oysa ne gecenin suçudur ne de gündüzün
İkiside iyidir aslında
Birinde harşey gizlenir herşeyi üzeri örtülür
Diğerindeyse herşey apaçık ortadadır
İyisiyle kötüsüyle.

Her sabah Güneş yeniden doğar
her sabah hayat yeniden başlar
Dinlenilmiş bir gecenin ardından
Her sabah gün ışığı ısıtır her yeri
Yeterki perdeler açık olsun
Açık pencereden dolar içeriye
Yeni günün tap taze havası

Her sabah hayat yeniden başlar
Tap taze duygularla
Dipdinç bir enerjiyle
Yeterki uyanık olasın

ÖMER OSMAN ŞAHİN

2 Eylül 2009 Çarşamba

Yeniden Başlamak Gerekir Bazen...

Arada sırada bırakmak gerekir dolu dizgin hayatı
Bırakmak gerekir deli dolu yılları
Deli dolu yılların sıkıntılarını, kederlerini
Bırakmak gerekir hayatı akışına
Ve izlemek gerekir hayatı kenardan
Görebilmek için nasıl işlediğini
Bilebilmek için olan biteni.

Bırakmak gerikir bazen hayatta olan biteni bir kenara
Bırakki gelmesin her daim yanın sıra
Başlamak gerekir bazen hayata yeni baştan!
Ne! geçmişten tamamen bağımsız
Ne de Geçmişe saplanıp kalmadan.

Yeniden başlamak gerekir bazen hayata
Tap taze umutlarla.
Yeniden başlamak gerekir bazen hayata
Hayallerin ışığında,
Yeniden başlamak gerekir bazen hayata
Daha olgun bakış açısıyla
Yoğrulmuş, su katılmış çelik gibi
Kederi gamı, tasayı geride bırakarak.

Yeniden başlamak gerekir bazen hayta
Unutulması gerekenleri unutarak
Ayak bağlarını çözerek başlamak gerekir hayata
Çöz ki; ayak bağlarını geriye saplamasın seni birdaha.

Yeniden başlamak gerekir bazen hayata
Ne geçmişi tamamen silerek
Ne de geçmişe saplanıp kalarak.

Yeniden başlamak gerekir bazen hayata tap taze duygularla
Geçmişin kirlenmiş sevdalarını geride bırakarak
Geleceğe umutla bakarak
Yeniden sevebilmeyi umarak
Ve sevdiğinde dolu dizgin severek

Yeniden başlamak gerekir bazen
Hayata sım sıkı sarılarak
Vatan! Millet! Uğruna yaşayarak.

Yeniden başlamak gerekir bazen
Yeni doğmuş bir bebek gibi
Kirlenmemiş duyglarla
Ama! kirlenmiş dünyayı Yok saymayarak...

Yeniden başlamak gerekir bazen
Hayata sım sıkı sarılarak...

ÖMER OSMAN ŞAHİN

27 Ağustos 2009 Perşembe

Bir Zamanlar

Severdim bir zamnlar divaneler gibi
Tek düşüncem ise sevdiğimdi
Mecnun misali sevmekti benimkisi
Leyla ise başka alemlerdeydi

Sevmek böyleyken acı verirdi
Sevilmekse daha belli değildi
İsterdim oysa sevilmeyi
Leylanın mecnunu sevdiği gibi

Buna rağmen vazgeçmedim sevdiğimden
Zaten aşkın gıdası sevgili değil Seviydi
Buna inandım kendimi avutmak için
Oysa için için kan ağlıyordu içim

Sevmeye doyamadan bitmeseydi sevdam
Severdim sadece bir kıvılcım ateşlesen
Yüreğim buna da razıydı
Oysa sen vefasızın tekiydin o zaman...

Vefa nedir bilmezken sen
Sevdayı aşkı tattım ben
Sen sevmesen de o zaman
Ben sevdim seni onca zaman

Zannederdimki artık yoksun onca zaman
Taki seni unutamayacağımı anladığım zaman
Bir baktım ki hala kalbim sende
Oysa kadir kıymet bilmezken sen
Bırak kalbi korumayı
Dünyamı da yıktın zaman zaman
Kalbimse zaten yaşayamazdı
Senin kibi zalimin elindeyken...


ÖMER OSMAN ŞAHİN...

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Zorlamıyorum artık duygularımı

Zorlamıyorum artık duygularımı eskisi gibi. Ne sevebiliyorum yeniden ne de istiyorum sevmeyi. Sevmenin acıdan başka birşey vermediği sevgilinin sevgiyi hissedemediği bir sevmeyi istemiyorum zaten. Ya adam gibi seveceksin Ferhat gibi ya da delicesine seveceksin Mecnun gibi. Yok artık böyle sevdalar. Kaldı ki böyle sevdalar olsa da böyle sevdaların kıymetini bilecek ne Leylalar var ne de Şirinler. Dünyanın delicesine seviyorum, ben onsuz yapamam diye söyleyipte sevigisini pamuktan ipliğe bağlamış o kadar insan var ki; insanın inanası gelmiyor sevdiklerine. Sevdin mi tam seveceksin arkadaş! Yok öyle üç beş günlük sevmeler. Seviliyorsan kıymetini bileceksin arkadaş! Ne kendini bırakacaksın hemen ucuz bişeymiş gibi, ne de usandıracaksın sevgilini.

Mecnun Leylasını sevdiği gibi sevmek isterim. Laylanın mecnuna sadakati gibi sadakat isterim arkadaş! Ben sevdayı uluorta bir yerde bulmadım. Sevdim mi tam severim. Sevdiğimden de sadakat isterim arkadaş! Benim sevdama sadakat gösterebilecek misin? Arkadaş! Ya adam gibi söz vereceksin ya da yolumdan çekileceksin. Ben elbet Severim yeniden. Ya sen sen benim seni sevdiğim gibi seni seven birini bulabilecek misin?

14 Temmuz 2009 Salı

Sıkıntılı bir haldeyim

Gecenin gündüze karıştığı
Gündüzün hicrana alıştığı
Canımın çok sıkıldığı
Günlerimi yaşıyorum Sen'den habersiz.

Yüreğimde bir kor gibidir hasretin
Yokluğun yakar içimi
Özlerim seni bir divane gibi
Unuttum güzel günlerimi

Yokluğun da yanar yüreğim
İçin için yanarım hasretinden
Kokun sinmiştir tenime
Tenimse derbeder bir halde

20 Nisan 2009 Pazartesi

Gelme İstemem gayrı

Bilmezdim Birgün geri döneceğini
Bilmezdim rollerin değişeceğini
Unutmuştum geridekileri
Unutmuştum yaşanmışlıklarımı
Oysa yine çıktın bir anda karşıma
Bense şaşkın şaşkın
Baktım sağa sola
Acaba yanlışmı duyuyorum şu anda
Oysa ne yanlıştı ne de doğru
Değişmişti artık roller
Nedendi acaba bunca zaman sonra
Niçindi bunca zaman bekleme nedeni
Nedendi içimdeki yarayı kanatma sebebi
Unutmuştum oysa zor da olsa
Umut yoktu zaten
ne gerek vardı
Hala hatırda tutmaya o zaman...

Ömer Osman ŞAHİN

26 Mart 2009 Perşembe

Sevmek isterim seni
Ya sen, ister misin? Sevilmeyi
Yoksa sendemi istersin sevmeyi
Ya o; ister mi? Sevilmeyi.

Yoktur aynı kefede
Sevmek ve sevilmek
Seçeceksin birini
Ya sevmek ya da sevilmek

Sevmek isterim seni
Ya sen ister misin? benim sevgimi...
Doyasıya sevilmeyi
İster misin? Sevilmeyi...


Ömer Osman ŞAHİN

Sevsem mi? Sevmesem mi?

Ne zaman varlığını hissetsem
Heyecandan ölürüm hemen
Gönlüm söylenir sevdamı
Dilim susar söyleyemez aşkımı...

Korkarım sevdaya kapılmaktan
Çekinirim sevdamı sunmaktan
Yaşayıp boşa yorulmaktan
Bilmem acep ne olur sonu...

Ömer Osman ŞAHİN

Sunsam mı? Sunmasam mı?

Karmakarışık duygular bunlar
Sonunda ne olur kim anlar
Anlaşılırmı karışık duygular
Anlatsam mı? Anlatmasam mı?

Sevince ne güzeldir aslında
Hayatta sevmek varya
Eşi bulunmaz mutlulktur ama
Korkar sevip kapılmaya

Kapılıp gitmek isterim rüzgarına
Rüzgar ki; eser durmadan
Aşk yolu boyunca
Bilmem ki; Kapılsam mı? Kapılmasam mı?

Ömer Osman ŞAHİN

Hayata Dair...

Birine sevginizin tamamını sunmak, asla sizi de aynı şekilde seveceğinin garantisi değildir... Sevgiye karşılık beklemeyin...

Sadece sevginin karşıdakinin kalbinde büyümesini bekleyin...
Fakat olmazsa da, sizin kalbinizde büyüdüğüne emin olun...
Birine çarpılmak için bir an yeterlidir...
Birinden hoşlanmak için bir saat, ve birini sevmek içinde bir gün yeterlidir...
Ama birini unutmak ise bir ömür sürer...
Görünüşe aldanmayın; kandırıcı olabilir... Zenginliğe aldanmayın; yok olup gidebilir.
Sizi güldüren birini seçin çünkü karanlık bir günü aydınlatan şey bir gülümsemedir.
Kalbinizi gülümsetebilen birini bulun...
Sizi tatlı kılacak kadar yeterli mutluluğunuz olsun, güçlü kılacak kadar acı deneyiminiz, insan kılacak kadar üzüntünüz, ve sizi mutlu kılmaya yetecek kadar umudunuz olsun.
En parlak gelecek, unutulmuş bir geçmişinüstünde yükselir...
Geçmişinizdeki kalp kırıklarını ve hatalarısilmezseniz hayatın içinde ilerleme sansınız olmaz.

(... Steve Goodier)

21 Mart 2009 Cumartesi

Ah bir bilsem...

Bilseydim eğer ne söyleyeceğini
Bekletmezdim söyleyeceklerimi
Tanısaydım eğer seni
Bilirdim nasıl tepki vereceğini.

Bitmiş bir enkazdan çıkınca
Nasıl olur bakınca
Aynı enkaza mı? Gider yol
Saraydan mı? Geçer yol

Sevsem mi? Sevmesem mi?
Bilmiyorum söylesem mi?
Herşeye rağmen söyelesem mi?
Ben Seni sevdim EY! Sevgili...

Ömer Osman ŞAHİN

Sevsem mi? Sevmesem mi?

Ne zaman varlığını hissetsem
Heyecandan ölürüm hemen
Gönlüm söylenir sevdamı
Dilim susar söyleyemez aşkımı...

Korkarım sevdaya kapılmaktan
Çekinirim sevdamı sunmaktan
Bilmem acep ne olur sonu...

Ömer Osman ŞAHİN
Sunsam mı? Sunmasam mı?

Karmakarışık duygular bunlar
Sonunda ne olur kim anlar
Anlaşılırmı karışık duygular
Anlatsam mı? Anlatmasam mı?

Sevince ne güzeldir aslında
Hayatta sevmek varya
Eşi bulunmaz mutlulktur ama
Korkar sevip kapılmaya

Kapılıp gitmek isterim rüzgarına
Rüzgar ki; eser durmadan
Aşk yolu boyunca
Bilmem ki; Kapılsam mı? Kapılmasam mı?

Ömer Osman ŞAHİN

Dalgın günler...

Bir baktim ki geriye
Dalmışım en derine
Derin ki ne derin
'Düşünür' oldum geri çıkmak için

Gözlerim başka görür
Gönlüm farklı yorumlar
Aklım başka söyler
Neylesem bilmem ki derin günlerde

Eskidendi Aşk
Şimdi ise ne Aşk ne de Maşk
Dalgın dalgın düşünüyorum
Acep nasıl yaşasak

Ömer Osman ŞAHİN

Unutulurmuş Meger

Unutamam sanırdım seni
Onca zaman...
Unutulurmuş meğer
Zaman zaman

Unutulurmuş meğer çok sevsende
Zamanla son bulrmuş meğer sevda olsada
Solarmış bir gül gibi yavaş yavaş...
Sulanmadığı zaman

Besleyip büyütmüştüm
Onca zaman kalbime gömmüştüm
Sende seversen diye...
Onca zaman senin yerine de beslemiştim
Sonra baktım ki sen yoktun
Birde bakmışım ki "Gülüm" solmuşsun

Unuttum işte...
Onca zaman sonra olsada
Unuttum işte...
Vakit geç olsada

Ömer Osman ŞAHİN

6 Mart 2009 Cuma

...

Seni ilk sevdiğim zamanlar en çok kortuğum şey senden ayrı kalmaktı. Senden önce aşk nedir bilmezdim ben. Seninle tattım aşkı ve sevdayı. Sana olan sevdam günden güne büyüdü. Büyüdü. Büyüdü. Artık içime sığmaz olmuştu. Yapılacak tekşey san seni seviyorum diyebilmekti. Oysa bunu söylemenin seni kaybetme riski vardı. Ya kabul etmezsen. Ya seni kaybedersem. Hayatın tamamında herzaman risk yokmu sanki diyebilirsin. Tabiki herzaman riskler vardır. Aslında her kazanış bir kaybediştir. Birşeyi şeçtiğinde diğerini kaybetmişsindir doğal olarak. Aşkı kaybetmek ise herşeyi kaybetmek gibidir. Yıllardır kazanarak, kaybederek biriktirdiğiniz hayat hzinenizi kaybetmek gibidir aşkı kaybetmek.

Aslında bir şeyi kaybetmek için önce kazanmak gerekir de diyebilirisin. oysa ben seni hiç kazanamadığıma göre kaybedemezdim de değilmi. Tabiki hayır... Ben seni kazanmayı madde olarak düşünmedim ki hiç bir zaman. Hani madde olarak kazanmak isteseydim zaten. Madde için de o kadar uğraşılmazdı yani. Oysa ben sana olan aşkımı kazanmıştım. Bu aşkımı kayebtme riskim vardı. Hani riskler var diye de hiçbirşey yapmamk da olmazdı. Bunun iki yolu vardı. Ya ben sana seni sevdiğimi söyleyecektim. Ve sonuca göre hayatıma devam edecektim. Ya da senden habersiz seni sevmeye devam edecektim. Ben birincisini seçtim. Sana seni sevdiğimi söylemeden sevebilirdim ama nereye kadar sürerdi böylesi. Bir yere kadar seni senden habersiz sever ve artık yine birinci yolu denemk zorunda kalırdım. Öyle yada biyle söylemek zorundayım yani. Söyledimde zaten. Tabiki sonuç Koskoca Açıklamasız bir hayırdı. Bunu söyleme hakkın tabiki vardı.

Ben seni sevdim diye sende beni seveceksin diye birşey yoktu. Ama bir insan bu kadar sevilirken bu sevgiye kayııtsız kalması da pek normal değildi hani. N'oldu sanki... Bana hayır dedikten 2 yıl sonra. Tanımadığın birisiyle, Hiçbirşey hissetmediğin halde görücü usülü ile nişanlanmıştın. Bumuydu yani. Hem sen bişey hissetmezken hemde o bişey hissetmezken. Tabiki hayorlısı olsun demekten başka çarem de yok. Başka bişey de demem zaten. Çünkü bu senin seçimindi ve bu şeçimde özgürdün.

Ya bennn. Senden sonra ben n'olucaktım. Hiç zannetmiyorum ne yapar ne eder diye düşündüğünü. Senden sonra yıllarca senin özleminle seni severek geçirecektim. Seninse bundan haberin bile olmayacaktı. Zaten ayrı şehirlerdeydik. Dikkate değer bir iletişimimizde yoktu. 3-5 ayda bir anaca iletişim kurabiliyor. Onda da kısa bir hal hatır sormadan ibaret kalıyordu.

2 yıl geçmiş va sen nişanlanmıştın işte... Bense istemesemde. Artık yüreğim acımasın desemde pek bir çare bulamıyorum ve seni düşünmeye devam ediyorum. Hani biraz solgun bir sevda olsada hala seni seviyorum işte. Oysa seni sevmek artık acıdan başka bir şey vermesede...


Ömer Osman ŞAHİN

Senden Sonra...

Senden sonra nasılım bilrmisin?
Nerden bileceksin ki;
Bilemezsin işte.
Çünkü senden sonra beni hiç görmedin ki;
Sen görmedin ama ben sana söyleyeyim bari
Harabeler gibiyim
Senden sonra yıkıldım
Sana olan o aşkım bitirdi beni.
Senin yokluğunda her zaman ama her zaman seni düşündüm.

Peki sen sen benden sonra nasılsın?
Bilmiyorum ki nasıl olduğunu.
Bende sonra neler yaptın kimbilir.
Neler düşündün belkide benden habersiz.
Belkide sende benim seni düşündüğüm gibi beni düşündün.
Kimbilir belki de hiç düşünmedin bile.
Hem niye düşünesin ki değilmi sen sevmemiştin sonuçta.
Oda sevmeseydi sanki sen mi? demiştin beni sev diye.
Kendi düşen acında kavrulmalıydı değil mi sence.

Aslında ne senle diye ne de benle diye bir şey yaşamamıştık ki
Sadece ben kendi kalbimde yaşamıştım yaşayacağımı.
Sonrada sen o kalbimi alıp kırıp atmıştın.
Halbuki bilmiyordun. O kalbin seni şu dünyada en çok seven şey olduğunu.
Bilsen n'lacaktiki artık kırmıştın o kalbi.
Kırık kalple dolaşıyordum işte artık.
Aslın o kalbimin ne kadar masum ve saf olabileceğini keşfettim.
Çünkü o kalp en çok sevdiği tarafından kırıldığı halde onu hala sevebiliyordu.
Gerçi sen bilmezsin ki sevgiyi aşkı.
Nereden bileceksin ki sanki hiç aşık olmuşmuydun da bileceksin.
Sen aşkı tadamamıştın ki daha
O kalbin aşkı kabul etmemişti daha.

Senden sonra ne yaptım gerçekten öğrenmek istermiydin.
O halde iyi dinle sevdiğim,
Senden sonra Her an için sevgime layık olmayan birini sevmenin pişmanlığını yaşadım.
Belki de sen olmasaydın o sevgimi başkasına vercektim ve o kişide o sevginin aşkın kıymetini bilebilecekti.
Ama sen bilememiştin.
Bilememiştin işte nerden bilecektin ki?

Senden sonra ne yaptım biliyomusun .
Tabiki bilmiyosın senden sonra seni unutmak için herşeyi yaptım belkide.
Senden sonra seni unutabilmek için, o en çok sevdiğim senden nefret etmeyi bile göze aldım biliyomusun.
Peki nefret edebildim mi?
Tabi ki hayır... Nasıl nefret edebilirdim ki senden.
Hem de seni o kadar severken...

Ömer Osman ŞAHİN

28 Şubat 2009 Cumartesi

Zamanla Ben...

Yine Uzun zaman olmuştu. Aradan zaman geçmiş unutmak için baya bi çabalamıştım. Tabiki tamamen unutamayacağımı bilsemde... Yani kolaymı unutmak? Elimden geleni yapıyordum işte yine de...

Uzun zaman sonra senin bana bir kaç saniye uzaklıkta olmanın beni ne kadar heyecanlandırdığını hissettim. Tabi ki bu o ilk zamanlardaki gibi değil daha kontrol edilebilir bir heyecandı. O zamanlar ki heyecanlarım bitirirdi beni adeta. Ancak Bu defa farklıydı. Aşırı değildi. İstediğim şekilde kontrol edebiliyordum.

Aslında unutmanın o kadar da zor olmadığını hissettim bir an için. Her ne kadar hala sevsemde. O Aşk vardıya işte o Aşk artık yoktu. Bitmişti işte. Zamanla bakılıp beslenemediği için ölmüştü.

Bu durumda iki sonuca varmıştım. Birincisi :
Tamamen unutmanın hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğine. Kişinin Aşık olduğu kişiye kalbinde her zaman için bir yer ayıracağına ve bunun o kadar da acı vermeyeceğini farkettim. Çünkü bu sevgiydi. Ama Aşk için aynısını söyleyemeyeceğim. Kişi Kavuşmanın imkansız olduğu bir aşkı her zaman yaşayamazdı. Bu onun için çok acı verici olurdu.

İkincisine gelince; Sana karşı seni unutmak için olan çabalarımın işe yaradığını ve aslında çok şeyin değiştiğini farkettim. Ve istediğim şeye doğru başarıya yaklaşmak bana farklı bir duygu yaşatmıştı. Artık benim için vazgeçilmez değildin işte.

Aşk işte...

Hani hep derler ya Aşk... Aşk ne güzeldir diye... Aşk güzeldiir güzel olmasınada bazen güzelliğini yok edecek hatta tersine çevirecek durumlar olur. Sevdiğiniz aşktan bihaberdir. Siz ne kadar severseniz sevin onun için bir anlam ifade etmez. Siz ise divaneler gibi seversiniz. Günler geçer o sıralarda aşktan içiniz kıpır kıpırdır. Sonra ilanı aşk edersiniz. Tabi Binbir meşkkatle(Zorlukla). Hani az çok umudunuz vardır. Bide deimşler ya kalp kalbe karşıdır diye. Bide bu sözle kendinizi avutursunuz biraz. İşin sonuna gelirsiniz. Kendi tabirinizle ilanı aşk etmişsinizdir artık. Evet bende senden hoşlanıyorum yada seviyorum (herne şekilde olursa olsun) olumlu birşey söylemesi sizi o kadar mutlu ederki... Sevdiğinizin de sizi sevmesi Güzel birşey olsa gerek...

Ya olmaz derse ya ben sana karşı bişey hissetmiyorum derse. ve hiçbir ilgi göstermezse... İşte o zaman Aşkın Diğer yüzünü görürsünüz. Aslında ne kadar da acı vericidir değilmi. Umutlarınız yok olmuştur. Hayalleriniz yıkılmıştır artık. Ne yapacağınızı bilemezsiniz. Perişan bir şekildesinizdir.

Ama sonra çıkar ve derki arkadaş kalabiliriz. Arkadaş kalmak. Nasıl olacaksa artık. Ben inanmıyorum aşık birisinin aşık olduğu kişiyle Arkadaş olabileceğine(En azından belli bir süre). Bide söz vardır Arkadaşlıklar aşka dönüşebilir ama, Aşklar arkadaşlığa dönüşmez diye.

Aslında en doğru şey (Bence) tüm ilişkiyi kesip Unutmak için elden gelen bütün çabayı sarfetmektir. Tabi zor bir süreç olacaktır. Hemen unutmak kolay değildir. Yalnız işin içine biraz da nefret girince o kadar da zor olmayacaktır. (Bence) Unutmak için gerekiyosa nefretde edilmelidir. Onun haberi olmasına da gerek yok için için nefret edersiniz. Zaten niye haber veresinizki tüm ilişki başlamadan bitmiştir başlamadan.

Hayat bir kişiden ibaret değildir hiçbir zaman. Hani o olmazsa başkası olur demicem ama onsuz da olur yani. Zamanla başkasıylada olur. Zatren o sizi sevmemiştiki. Niye kendinizi bu kadar hırpalşayasınız. Bırakın azbişeyde o düşünsün. Aslında neyi kjaybettiğini. Bir insan kendisini deliler gibi seven birisini görmezden gelebiliyorsa O kişi için yapılabilecek pek birşey yoktur artık. Zaten ne gerek varki.

16 /02/09

Bir Zamanlar

Birzamanlar vazgeçilmezimdin
İlk aşkım tek sevdiğim
Özlerdim her zaman...
Divaneler gibi severdim seni

Artık ne sevmek isterim seni
Ne de özlemek
İstediğim tek şey ise
Senden tamamen vazgeçmek

Uzun zaman önce seni sevmek güzeldi
Zaman geçti sevmek acı verdi
Gün oldu her şey acıya dönüşüverdi
Yüreğimde bir kor gibi

Katlanmak istedim sevdam için
Zordu acıya katlanmak
İstemem artık acısın
Yüreğim senin yüzünden

Seni unutmaya çaba sarfettim
Bir nebze bile olsa yol katettim
Artık unuttum diyebilirim
Yolun açık olsun sevdiğim...

Hoşçakal ...

Ömer Osman ŞAHİN

11 Şubat 2009 Çarşamba

Öğretmen ve Öğretmenlik...

Sımsıcaktır anne baba gibi
Sever kendi çocuğu gibi
İstemez öğrencisi üzülsün
Dayanamaz yüreği bir an büzülsün.

Öğretmenlik ne güzel bir görevdir
Öğretmeyi istedikten sonra
Öğretmenlik kutsal bir görevdir
Layıkıyla öğrettikten sonra

Gönül verince öğretmeye
Öğretmenlik kutsaldır. Amma!
Baştan savma yaparsan görevi
Vebali de büyüktür sonra.

Ömer Osman ŞAHİN

7 Şubat 2009 Cumartesi

Git Sevdiğim Git...

Git sevdiğim, arkana bile bakmadan git
Bende hiçbir iz bırakmadan git
Yüreğimdeki seni alda git
Git ki; seni en kısa zamanda unutayım.

Git sevdiğim git, geriye bakmadan git
Ama sakın unutma gitmeden önce
Sendeki yüreğimi verde git
Ver ki; en kısa zamanda unutayım seni.

Git sevdiğim git, düşünmeden git
Hiç tanımadığın biriymişim gibi git
Bendeki seni öldür de git
Öldür ki; en kısa zamanda unutayım seni.

Git sevdiğim git, hiç! ama hiç! üzülmeden git
Üzülme ki; umudum kalmasın sende
Git sevdiğim git, bendeki seni alda git
Al ki; sen giderken hiç birşey kalmasın yüreğimde.

Git sevdiğim git, istediğin gibi git
Nasıl istersen öyle git
Git ama sakın acıma bana
Bana acıma ki; sen giderken yüreğimde acımasın...

Ömer Osman ŞAHİN

...

Senden başkasından duyduğum her söz
Ne kadar güzel olsada kulaklarımı tırmalar
Seninse sesini duysam yüreğim ferahlar
Hele birde gözlerini gördüğüm zaman
En sevdiği hediyesini alan bir çocuk gibi sevinirim o zaman.

Senden habersiz sevdim seni yıllarca
Güzeldi aslında o zamanlarda
Bir gün dedimki sana;
Aşık oldum galiba ben sana.

Dedinki bana;
Olmaz yapamam.
Neden? dediğim zamansa
Açıklamayı bile çok gördün bana.

Ömer Osman ŞAHİN

30 Ocak 2009 Cuma

Hatırlarım Seni...

Ne zaman bir çift görsem aklıma düşersin
Kalbimin derinliklerine dalıp gidersin
Hatırlarım senle olan üç beş anımı
Her şeyi yeniden yaşarcasına.

Seninle öğrendim ben
Sevmenin ne demek olduğunu
Seninle öğrendim ben
Aşk için neler yapılabileceğini.

Sevmek ne güzeldi seninle
Sevilmeyi umut ederek
Olmadım hiç bir zaman pişman
Sana olan duygularımdan

Gün oldu şiirler karaladım
Gün oldu mektuplar yadım
Gün oldu anılarımı yazdım
Bazende duygularımı yazdım

Ne zaman bir çift göz görsem
Aşk'ın izlerini taşıyan
Gözlerini düşünür dururum
Bazen hatırlayamam yorulurum
Bazen an gibi hatırlarım
Hafızama kazınmışçasına
Unutamam hiçbir zaman seni
Hatırlarım seni...

Ömer Osman ŞAHİN

26 Ocak 2009 Pazartesi

Ne zaman uyusam rüyama girersin
Ne zaman uyansam aklıma düşersin
Bütün hayallerimin içinde gezersin
Benim seni özlemediğimi mi? zannedersin.

Özlerim seni her an'ımda
Unutmadım ki hiçbir zamanımda
Gelip geçen ömür hanında
Seni düşünürüm anılarımla.

Sana sevdamın ilk anlarında
Her şey ne kadar da güzeldi aslında
Gün oldu sevdamı sundum sana
Her şey tersine dönüverdi bir anda.

Önce güzel kız sev diyenler
Vazgeç bu sevdadan hayır yok dediler
Ama bilemediler ki benim sevdamı
Unutmak ne kelime alışamadım bile.

Ömer Osman ŞAHİN

23 Ocak 2009 Cuma

Sen İşte Yine Sen...

Önceleri kafamda bir düşünce
Sonrası kalbimde bir sevda
İleride yüreğimde bir aşk
En sonunda ulaşılması imkansız
Unutmak zorunda olduğum
İlk Aşkımdın sen...

Yüreğimin acılı sevdasıydın benim...
Unutmak zorunda olduğum
Ama unutamadığım
ve unutamayacağım ilk aşkımdın benim.

Ömer Osman ŞAHİN

15 Ocak 2009 Perşembe

Sevdim bir tanem...

Sevdim seni birtanem

Düşünmeden umutsuzca

Hep sen vardın hayalimde

Sevdim seni birtanem...

Sende imkansızlığı sevdim

Sonu olmayan bir düşü

Bazen tek kelimenle yıkıldım

Yanağımdan düşen iki damla oldun

Bazen mutlu etti tek kelimen

Bir tebessüm oldun yüzümde

Karanlık gecelerde seni çektim

Nefes nefes içime

Haykırıdm defalarca kendime

Neden neden seviyorum diye

Biliyorum yollarımız ayrı seninle

Söz dinletemedim şu garip gönlüme

SEVDİM SENİ BİRTANEM ÇOK SEVDİM...